Nereden nereye...

AK Parti kuruluş yıldönümünde kimi palyatif hamlelerle tazelenme görüntüsü vermeye çalıştı. İki boşta milletvekili, üç, beş belde, ilçe belediye başkanı AK Parti’ye geçtiler. Hepsi oydu. Erdoğan’ın konuşması da dünü hatırlatan siyasi bakımdan “iç boş” bir konuşmaydı.

Bu doğal bir durum. Geçirdiği evrelerden hareketle AK Parti’nin kendini düzeltmesi, başa dönmesi mümkün değil. Tarih geriye yürümez. Kaldı ki, siyasi iktidar bugün kendi ilk dönem politikalarını tehdit kabul eden bir anlayışa sahip.

AK Parti’nin üç dönemi oldu.

İlk dönem 2003’le başladı, 4-5 yıl sürdü. Bu evrede AK Parti demokrasi istikametinde yol aldı ve kısa sürede önemli sonuçlar elde etti. Farklı kültürel-sosyal gruplar arasındaki haklardan faydalanma dengesizliklerinin giderilmesi, kısmi bir sosyolojik eşitlenme yaşanması bunlar arasındaydı.

Demokratikleşme iddiası etrafında hukuk reformları yapılıyor, bireysel özgürlük alanları genişliyordu. Bu koşullarda, kimlikler arası etkileşimler baş gösteriyordu. İslami kesim ile modernlik arasında bağlar oluştu, seküler kesim algısında laikliğin demokratikleşmesi eğilimi filizlendi

İkinci dönem, 2007 ortalarında, yerleşik düzenin AK Parti politikalarına verdiği reaksiyonlarla başladı, devleti denetleme kavgalarıyla devam etti. Bu dönemde çatışma asli siyasi konu olacak, çatışmanın yarattığı kirlilik her yeri kaplayacaktı. Tarafların kanun düzenini, yargıyı, kurumları silah olarak kullanması bu kirliliğin en önemli unsuruydu. Dönem, Arap Baharı’nı da kapsayarak, çok yönlü, çok aktörlü (hükümet, cemaat, ordu ve Kemalist gruplar) çapraz iktidar kavgalarıyla 2016 darbe girişimine kadar sürdü.

Belki bu dönemin iki perdesinden söz edilebilir.

İlk perdede, başörtüsüne karşı Cumhuriyet Mitingleri, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığına itirazlar, askeri muhtıra, Anayasa Mahkemesi’nin bir devlet refleksi olan 367 kararı, arkasından gelen seçim, onu takip eden kapatma davası, bunun üzerine 2008’de başlayan tasfiye operasyonları ve hesaplaşmalarını içeren Ergenekon davası ve benzer dava süreçleri bir zincirin halkaları gibidirler. Perdenin sonunda, Gülen cemaatiyle ittifak halindeki siyasi iktidar, ordu ve Kemalist grupları kirli araçları da kullanarak kontrol altına aldı.

İkinci perde hemen bunun ardından, bu kez iktidar müttefikleri arasındaki devlet denetim kavgasıyla açıldı ve 17-25 Aralık 2013 olayları doruk noktaya çıktı. Devrilme endişesi taşıyan Erdoğan’ın önce çevresine güvenini kaybetti. Partisinde çok sesliği yok eden, tek adam sistemine yol açacak tasfiyeleri başlattı. Ardından her tür uzlaşı ve tavizi risk olarak kabul etti ve siyasi ipleri gerdi. 2013-2016 arası Türkiye hem iki grup arasındaki çatışmaya hem Erdoğan’ın otoriterleşmesine tanıklık etti. İkinci dönemin ikinci perdesi, 2016 darbe girişimiyle kapandı.

Üçüncü evre, 2016’da bu girişim sonrası başlar. AK Parti’nin taşıyıcılığında 2016 rejimi olarak adlandırılabilecek otoriter bir dokunun kurumlaşmasına işaret eder. Bu dönemde taraflar yer değiştirdi, Gülen cemaatine ve Kürt meselesindeki risklere karşı, devletin modernist unsurlarıyla AK Parti’nin muhafazakârları ve milliyetçi MHP arasında yeni bir koalisyon oluşturdu. Anayasa değişiklikleri, başkanlık sistemine geçiş, olağanüstü hâl kurumlaşmaları ve uygulamaları, tasfiyeler, devletin kurumsal ve kadrolar bakımından yeniden yapılanması bu koalisyonun şemsiyesi altında gerçekleşmiştir. Üçüncü evre, sonuç olarak disiplinli/itaatkâr toplum, otoriter kurumsal işleyiş, güçlü devlet, keyfi ve milliyetçi siyaset üzerine oturmaktadır.

AK Parti’nin başlangıç siyasetiyle tam bir tezat oluşmaktadır.
Ve bu sadece AK Parti’nin tüm Türkiye’nin hikayesidir.

YORUMLAR (71)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
71 Yorum
  • Gerçek / 17 Ağustos 2024 19:55

    Yoruma gerek yok.

    Yanıtla (1) (0)
  • okur / 17 Ağustos 2024 19:40

    hey gidi hey be yazar abim, nasıl cehenneme giden yolun taşlarını güzelce döşemiştiniz!

    Yanıtla (4) (3)
  • Karar okuru / 17 Ağustos 2024 11:54

    Yanlışlarıyla halkı ,Akp ve Dem gibi tuhaf partilere iten kemalistler utanmalı ve susmalı; azıcık utanmaları varsa ,sadece özelleştiri ve özür için konuşurlar.

    Yanıtla (9) (13)
  • Karar Okuru / 17 Ağustos 2024 17:46

    Şu sürekli kötülediğiniz Kemalistler kimlermiş çok merak ediyorum bir açıklasanızda öğrensek. Kemalist diye Ankara hükümetini ve İstiklal savaşını kast (icat) eden İngilizler birilerinin hocası olabilir mi acaba? yoksa keşke Yunan kazansaydı diyenlerin müritleri mi desek daha doğru olur?

    Yanıtla (2) (8)
  • Karar okuru / 17 Ağustos 2024 18:43

    Dün “AB bir hristiyan toplumudur” diyenlerin peşine AB ye gidiyoruz , “demokrasi tramvaydır” diyenler ile ileri demokrasi diye işbirliği yapıp destek olanlar değil de kemalistler suçlu öylemi? Bizzat 12 eylülün yarattığı zihniyet ile elele (eski darbecileri cezanlandırıyoruz sanıp) 2010 da “ölüler bile evet demeli” diyen cemaat ile “yetmez ama evet” diyerek güya vesayet karşıtlığı üzerinden işbirliği yaparak 2016 da darbeye teşebbüs edenlere omuz vermiş olanlar değil kemalistler suçlu öyle mi?

    Yanıtla (4) (1)
  • Okur / 17 Ağustos 2024 19:29

    Çok komik yahu.. Muhalefet sussun, otoriter anlayış konuşsun... başka ...!! Nasıl bir mantık bu ya?

    Yanıtla (1) (1)
  • Tyson / 17 Ağustos 2024 18:26

    Erdoğan gerçekten Oscar'lık bir performans sergiledi. 180 derece döneceğini kimseye yıllarca hissettirmedi. Ülke böyle giderse korkunç bir ekonomik yıkım yaşayacak. Umarım düzeliriz.

    Yanıtla (0) (0)
  • İbrahim / 17 Ağustos 2024 10:55

    Sayın bayramoğlu , türkiyenin en büyük talihsizliklerinden biri de ve en önemlilerinden, aydın ,objektif, geleceği gören analistler yetişmemiş olması. Şu yazı , beklenirki entellektüel birikim taşısın, hiç bir şey yok içinde bizi düşünmeye sevkedecek. Şöyle diyor Voltaire "severim düşüneni ve düşündüreni". Şimdi biz, ali bayramoğlunu niçin önemseyelim ki. Söylediği şeylerin düşünür edasıyla, hiçbir değeri yok. Tarih öncesinden konuşur gibi. Biz de o günleri yaşadık.

    Yanıtla (16) (3)
  • Kertenkele / 17 Ağustos 2024 12:09

    Picasso tablosuna düzenleme yapmaya çalışan biri edasındasınız.

    Yanıtla (3) (3)
  • Karar okuru / 17 Ağustos 2024 15:36

    Gülünç! Ancak cehalet çizgi adam bile olmayan resmi Picasso eseri sanar.

    Yanıtla (4) (1)
  • okur / 17 Ağustos 2024 13:37

    Düşünce, felsefe vs okumak için başka kaynaklara başvurmalısınız. Burası gazete köşesi. Genelin okuyabileceği şeyler yazılır. Yazıda evrelerin tasnifi güzel olmuş.

    Yanıtla (4) (5)
  • Karar Okuru / 17 Ağustos 2024 17:26

    Karar okuyucularının entellektüel seviyesiyle alay etmeyiniz, kaliteli bir köşe yazısı makale yazımının özeniyle yazılmış olmalıdır. Genel derken ilkokul seviyesi birikimi kastediyorsanız karar okuyucularını hiç tanımıyorsunuz demektir. Burada köşe yazısı eleştirisi olarak adeta bir başka köşe yazısı yazabilecek kalitede yorumcular yaşar ve yazar. Bizler birilerinin hoşuna gitmeyen görüntülerin yerine konan penguenler yığını değiliz. Bilgilerinize.

    Yanıtla (5) (0)
  • Hikaye / 17 Ağustos 2024 18:26

    Tamamen haklı eleştirilerinizi destekliyorum.

    Yanıtla (1) (0)
  • Birisi- / 17 Ağustos 2024 17:21

    Bugünkü AKP, 20 yıl önceki AKP'yi mecliste yakalasa, Akıncı Alpay Özalan'ın öncülüğünde onlara karşı saldırıya geçerler... O kadar trajikomik bir durumdalar.

    Yanıtla (4) (0)
  • Mehmet Dursun / 17 Ağustos 2024 17:03

    İfadesi çok basit ama yansımaları çok derin bir soru:
    1- Sizin 1. devredeki demokratik /ahlâkî politikalar ne kadar 'yüzeysel idi de, sizin 3. devredeki derin ANTİ'liklere vardırıldı ve sürdürüldü?...
    2- AB Kriterleri'nin bir 'görüntü' yaratmak ile kaldığını kabul etmek durumunda mıyız?...
    3-Bir 'aldatma' yaşatıldığı, ahlâklı olunmadığı gibi sonuçları da kabul eden yorumlarımız da açıklanmalı mı?
    4-İşlerin düz'ünü TAM-TERSİ'ne çevirmeler bizi yeni bir yoruma, eski lafları silmeye zorlamıyor

    Yanıtla (1) (0)
  • Matrakçı... / 17 Ağustos 2024 16:53

    Ebe cokk olunca bebek ters gelirmiş..Herkes kendi işini düzgün yapıp bir çırak yatistirse kendini geçecek,,, bugün patinaj kelimelere gerek kalmazdı..Laf ebeliği konforunu terk etmek gerek evvela..

    Yanıtla (2) (0)
  • karakartal ankara / 17 Ağustos 2024 14:08

    Bu siyasette;' YETMEZ AMA EVET' diyenler,nasıl bir rol üstlendi?Sonuç,sizlerin istediği gibi mi oldu?Yoksa kandırılanlar gurubu içindemisiniz?Bu siyaset tarzı,sizin hayal ettiğiniz TÜRKİYE İŞTE BU. diyebiliyor musunuz?Bu siyaset tarzına,liberaller olarak verdiğiniz katkıya memnuniyetiniz var mı?İçinde adalet olmayan,hukuka işime gelmezse uymam,keyfiyliğiyle yönetilmeyi içine sindirebiliyor musunuz.Yazınızda bir öz eleştiriyi okumak isterim.

    Yanıtla (4) (4)
  • Resneli Niyazi / 17 Ağustos 2024 14:01

    Gezi ve 15 Temmuz, bu ülkedeki derin bilinçaltını ve dolayısıyla o derinliği temsil eden güçleri harekete geçirmiştir. Bu iki hadise bugün içinde bulunulan tablonun esas müsebbipleridir. Fakat ne yazık ki hiçbir aklı başında analizde bunlara değinilmiyor, ısrarla görmezden geliniyor. Dolayısıyla bütün analizler de ya eksik ya da yanlış oluyor.

    Yanıtla (1) (7)
  • Okur / 17 Ağustos 2024 09:51

    Memleketin evriliş ve çöküş hikayesi gibi yazmışsınız. 2004 lü yıllarda maaş 5-600₺ gibiydi şimdi50-60.000: yüz kat böyümüşüz

    Yanıtla (1) (14)
  • Okur / 17 Ağustos 2024 13:31

    Ünlem koymadık diye ironi anlaşılmadı sanırım. Tuik enflasyonuna göre 100 kat! gerisini siz düşünün.

    Yanıtla (2) (0)
  • Seyfettin / 17 Ağustos 2024 13:52

    Yüz kat büyüyelim derken elli kat küçülmüşüz.

    Yanıtla (4) (0)
  • Seyfettin / 17 Ağustos 2024 13:49

    AKP’nin hiçbir evresi yoktur. Yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
    Gülen cemaatı bunların her evresinde palazlandırıldı.
    Bunların demokrasi anlayışı yumruk atmaktır.

    Yanıtla (11) (2)
  • Hasan Erzincan / 17 Ağustos 2024 13:41

    Ne anlatmak istediğinizi anlamakta güçlük çektim. Sanırım resmî tarihin Osmanlı İçin yaptığı tasnifi Erdoğan İçin yapıyorsunuz. Erdoğan’ın kılavuzlarından biri de sizsiniz. Kendi payınızı nereye koyuyorsunuz? Şimdi; elde avuçta bir şey kalmadı. Tümü küresel oyunculara aktarıldı. Toplum düşünsel ve ekonomik olarak çökertildi. Erdoğan’ın önünde despotlaşma dışında seçenek kalmadı. O denli ağır bir bagajı varki bırakıp gidemiyor. Erdoğan döneminin yükselişi yok ki düşüşü olsun.

    Yanıtla (7) (1)
  • Osman / 17 Ağustos 2024 13:20

    Yazara kim sordu, Akp`nin hikayesi nedir diye. Hadi anlattın, peki memleketin parasının kendi adamlarına aktarılması hikayenizde niye yok efendi? Ya 2017 sahte sonuçlu Refarandum sonucu tek adam dönemine geçişten hiç söz edilmemiş. Ve o gün bugün Anayasa çöpe atıldı. Ve işte Parlamento`da MV dövüyorlar. Sefalet her köşede diz boyu olmuş, garantili köprüler şunla bunlar yine adamakıllı zamlanmış ama yazar efendi, ezberci toplumu bulmuş, çok rahat ezberindeki cümleleri bize satmakta.

    Yanıtla (5) (2)
  • Yunsur / 17 Ağustos 2024 12:51

    İki boşta millet vekili diyorsun, niye iki bağımsız millet vekili diyemiyorsun. üç beş belediye başkanı nede 15 belediye başkanı demiyorsun. Bu kadar kendini taraf etme.

    Yanıtla (2) (5)
  • Kertenkele / 17 Ağustos 2024 12:07

    Elinize ve kaleminize ve fikirlerinize sağlık Ali bey. Geçen yılları çok güzel bir özet içerisinde sunmuşsunuz. Moralinizi bozmaya yönelik yapılan yorumlarıda okudum. Ama neden eleştirdiklerini anlayamadım. Bir dönemi anlamaya çalışmak neden hakarete maruz kalıyor ki

    Yanıtla (2) (4)
  • Karar okuru / 17 Ağustos 2024 12:41

    Ortada hakaret yok eleştiri var! Söylenen de perşembenin geleceği çarşambadan belli olduğu idi. Ancak saf bir bakış ön plandaki resmin gerisini göremez. Sorun söylenen olumlu amaçlar değil o amaçlar ile arkasına düşülen anlayışın arasındaki uçurum. Nitekim geldiğimiz yer her türlü tahminin de ötesinde bir çöküş. Nass diyip dünyadan kopanlar, hayatın her alanında da aynı durumda idiler. Bunu görmeyen göz neyi görür ki? Ortadaki bilinçli bir kötülük değilse tam da akla zarar bir gaflet.

    Yanıtla (1) (1)
  • 07Cem / 17 Ağustos 2024 12:33

    Afferin hani Türkiye sahlanıyordu uçuyorduk verin bana yetkiyi dedi ve gördük teşekkürler..nereden nereye..

    Yanıtla (3) (0)
  • karar okuru / 17 Ağustos 2024 11:57

    Sonuçlarından hareketle yorum yapmak kolay sizde sorumlusunuz.

    Yanıtla (3) (0)
  • Mumin / 17 Ağustos 2024 08:29

    Sayın yazar ak partinin bugün bu halde olmasının bütün değerlerin ve ekonominin dibe vurmasını temel sebebi kurtler anasını gormesin siyasetinin sonucu kurtlere karşı içte ve dışta savaşın sonucudur. AKP ilk dönemle tezatsa sebebinide söyleyin sebebi tc kürt ve kurdistan düşmanlığı kodlarını benimsemesi buda fakirliği otoriterligi hukuksuzluğu bütün değerlerde dibi görmesinin sebebi

    Yanıtla (5) (5)
  • Karar okuru / 17 Ağustos 2024 11:53

    Tilkinin kırk hikayesi vardır kırkı da tavuk üstüne derler. Bizde de bir kesim her derdin içinde Kürt sorunu arar, Kürt sorunu ile yatar, Kürt sorunu ile kalkar. Oysa bu sorun da coğrafyadaki diğer sorunlar gibi feodal, ata-erkil sosyal kültür ötesine gelişememiş katmanların, kimliğini bireysel gelişmesi ile değil milliyet, ırk, etnisite, din, mezhep gibi içine doğduğu tesadüfi kimlikler ile yaşamanın gelişmiş dünyadan kopuk olması ile ilgilidir. Dünya bu gün yapay zeka ile uğraşıyor.

    Yanıtla (9) (2)
  • Karar okuru / 17 Ağustos 2024 07:24

    Ak partinin 3 ayrı, değişen ve farklı dönemi filan olmadı, bu zihniyet başından beri gideceği yolu biliyor ve açıkça işaretlerini de veriyordu. Yalnız saf ötesi zihinleri kullanmaya dönük politikalar uyguladı ve başardı da. Böyle bir zihniyetin temel duruşunu göremeyecek kadar kör olmak şaşırtıcı bir gaflet. Bu hazırlık dönemlerde tuzaklara düşmüş, yıkıma giden yolların taşlarını döşemiş olanların mahçup ve pişkin serzenişlerini okuyoruz. Yola çıkılan yere çok hikaye sığar da gelşnen yer rezalet

    Yanıtla (17) (5)
  • Okur / 17 Ağustos 2024 10:53

    Hay agzina saglik.

    Yanıtla (1) (3)
  • okur / 17 Ağustos 2024 10:09

    çok güzel bir özet olmuş. yazınızın orta yerlerinde vurguladığınız "endişe ve güvensizlik" önemli bence. gülen cemaati ile kapışmada erdoğan ve çevresindeki ak partililerin, devlet adamlığı ve hukuk içinde kalarak başedebileceklerinden şüpheye düşmeleri, devletin sonuçta aşirete dönüşmesinde önemli bir saik oldu sanırım.

    Yanıtla (2) (1)
  • HAYRETI MUCIP / 17 Ağustos 2024 08:47

    AKP. iktidar gücüyle; bu vatana ve bu millete , en ezeli ve ebedi düşmanımızın yapamayacağı derecede büyük kötülüker hatta kelimenin tam anlamıyla resmen ve alenen vatan hainliği yapmıştır; bunun hesabının da eninde sonunda mutlaka sorulması gerekir !

    Yanıtla (21) (5)
  • Özkan / 17 Ağustos 2024 08:24

    Çözümün sorunu, soruna çözüm arıyor:)

    Yanıtla (4) (0)
  • Ali İncirci / 17 Ağustos 2024 07:56

    AKP'nin yapısını bir piramit olarak düşünelim. En altta "ibadet", ortada "ticaret", onun üstünde milletvekilleri, en üstte de anladığınız katman var. Tepe taşı belli. Şimdi, Tepe taşını taşımaktan yorulanlara deniyor ki: kenara çekilin!. "Yorulan" piramit taşlarını köpükle(strofor) değiştirince yenilendik sanıyorlar. Ibadet tabanı uzaklaştıkça piramit yana eğiliyor, şimdilik pizza kulesi gibi eğik bir piramit. Ama tepe taşı hala orada, o yük taşımıyor ki yorulsun! Ama piramit darmadağın olacak!

    Yanıtla (9) (1)
  • Slm / 17 Ağustos 2024 00:45

    Tuzu nasıl çaya katıp içemiyorsak siyasal sağ islam çizgisindeyse demokrasi beklenmeyeceğini çok acı bir şekilde öğrendik. İnanmadıkları demokrasi zemini üzerinde mücadele etmek maalesef gerçekçi değil. Aşırı sağın daha sağında veya aşırı solun daha solunda bir yelpazede faydacı menfaatçi güdüyle hareket ediyorlar. Güce mutlak biat etme şartıyla.

    Yanıtla (7) (0)
  • Karar okuru / 17 Ağustos 2024 06:46

    Bu zihniyetin buraya geleceğini idrak edememek için çok ciddi bir çaba gerekirdi ve bu çaba gösterildi. Dün bu kapıyı açanlar ise şimdi köşelerde göremedikleri sonuçlar eleştiriyor. Ne de olsa aya çift şerit yol yapılacağına inanan bir coğrafyadayız o sayede hala ortalardalar!

    Yanıtla (5) (0)
  • Çöküş / 17 Ağustos 2024 01:22

    Bu ülkenin tarihindeki en kirli ve travmatik yıkımı yaşıyoruz malesef. Şivan perver: Kardeş halk bu hale mi düşürülmeliydi be.. demişti. Bütün taşları tek adam sepetine koymayacaktık. Safmışız hem de saflık.

    Yanıtla (13) (2)
  • Karar okuru / 17 Ağustos 2024 06:39

    “ Bütün taşları tek adam sepetine koymayacaktık.” çok uyarılar yapıldı, dün “AYM’ ne kişisel başvuru hakkı veriliyor” tuzağına aldananlar AYM yi yerle yeksan eden bir zihniyete omuz verdiklerini ancak son aşamada idrak edebildiler. Böylesine kör, öngörüsüz aydın dostlar başına. Gökte yıldız ararken, burunlarının dibindeki çukuru görmediler. Sonra dön baba dönelim hikayeler.

    Yanıtla (3) (1)
  • Fâni / 17 Ağustos 2024 06:07

    Hep çırak kalsalardı, milleti çırak çıkardılar. Hikaye bu sonuç malumun ilanı, avanak ve abdinin anlamı vardı. Kim Abdi kim avanak mesele budur.

    Yanıtla (2) (2)
  • Karar Okurunuz / 17 Ağustos 2024 03:24

    AKP bitişini Mecliste kaba kuvvet kullanarak kan akıtarak ilan etmiştir. Eylül ayı içinde Türkiye'yi çok hareketlendirecek bir gelişme göreceğiz ve İBB Başkanı İmamoğluna 5 yıl siyaset yasağı getirilerek çok erken bir seçim gündeme gelecektir.

    Yanıtla (6) (2)
  • Sahin / 17 Ağustos 2024 01:58

    Bu fakirin parmağında bir tek
    Yüksük vardı.Nerden nereeeeye.

    Yanıtla (18) (0)
  • Okur / 17 Ağustos 2024 01:54

    Bizimkisi bir soygun hikayesi.
    Dön babam dön senaryolu, IMDB puanı 10 olan bir kurgu. Eskinin mazlumları şimdinin zalimleri. Komedi mi, dram mı? Nereden baktığına bağlı. Ama bir millet ki, en az %70’i ama öyle ama böyle gelecek nesillere ihanet etti. Ben görür müyüm bilmem ama bir gün bu ülkeye gelirse sebep olanların vay haline.

    Yanıtla (8) (2)
  • Mustafa T. / 17 Ağustos 2024 01:40

    . "Üçüncü evre, sonuç olarak disiplinli/itaatkâr toplum, otoriter kurumsal işleyiş, güçlü devlet, keyfi ve milliyetçi siyaset üzerine oturmaktadır" Deriniyle yüzeyseliyle resmi toplumun karakteri özetlenmiş sanki. Akp'yi hizaya getirmişler. Belki de sıra CHP' de...

    Yanıtla (2) (1)
  • EMEKLİ / 17 Ağustos 2024 00:31

    .feyyaz uçar'ın ALlpay'ın anı videosundan öğrendiğimiz, milletvekili olmuş bir şahsın nasıl biri olduğunun takım arkadaşı tarafından anlatıldığı öğretici ve eğlendirici video:)

    Yanıtla (6) (1)
  • yurdum insanı / 17 Ağustos 2024 01:06

    kıskanmayın alpayı... Kültür birikimi ve engin kalitesiyle siyasi tarihimizde yerini almıştır.. En mühim siyasi karektere sahip, memleket için iktisadi katkısı tartışılmaz bir devlet adamıdır..(!)...

    Yanıtla (10) (1)
  • akrebin gözleri / 17 Ağustos 2024 01:12

    evin fatura paralarını iç edip ''yatırdım abiii vallah'' demiş. şaşırdık mı? tabiki hayır.

    Yanıtla (7) (1)
  • Derman / 17 Ağustos 2024 01:11

    Sayın yazar son 24 yıl Türkiye'nin akp iktidarı eliyle yıkımının hikayesidir. Yüzyılın felaketi olarak ülkeyi her kurum ve kaynağı ile çökertmiş, kendileri zenginleşmiş, yandaşlarını ihya etmiş, halkı açlığa yoksulluğa, kindarlığa, ayrışmaya mahkum etmiş, sosyal devleti yoketmiş, bir kuruşa muhtaç etmiş, asla hesap vermemiş, hukuku kenara atmış, 20 milyon yabancıyı getirmiş, kindar, baskıcı, mutsuzluk yayan bir despotik zihniyetin yaşattıklarının hikayesidir.

    Yanıtla (10) (2)
  • Yunus Devrim / 17 Ağustos 2024 00:18

    Dün Ümmet bugün milliyetçi kapitalizm.

    Dün adalet bugün konuşanı içeri tık.

    Dün "ne istediniz de vermedik" bugün terörist.

    Dün "Esad gidecek" bugün "konuşabiliriz".

    Dün Emevi Cami, Rahip Burunson, bugün ise cayır cayır kredi arama.

    Dün başörtüsü için zindan, bugün ise başörtüsü joplayan başörtülü polis.

    Dün idealist eğitim, bugün sıfırın dibini gören eğitim sistemi.

    Dün faize düşmanız bugün faiz gerekli

    Yaaaaniiiii "dün dündür bugün bugündür" Allah siyasetin ahlaklısını versin ne diyelim.

    Yanıtla (15) (1)
  • Ali Rıza / 17 Ağustos 2024 00:11

    Bu hikaye ülkenin ve dolayısıyla halkın soğan gibi soyulma hikayesi, bunun başka tarif şeklini bilen varsa anlatsın!!.

    Yanıtla (16) (2)